Bir Garip Orhan Veli
4 Nisan 1914’te doğdu Orhan Veli, otuz altı yıllık hayatına birçok yenilik, farklılık sığdırdı, eski ve alışılmış şiir anlayışını temelinden yıkmaya, değiştirmeye yenilemeye çabaladı. Orhan Veli sokaktaki adamı ve sokaktaki adamın söyleyişini şiire taşıdı, ‘’Garip’’ dediler Orhan Veli’nin bu yeni ve alışılmamış şiir anlayışına. Bu yolda beraber olduğu iki önemli isim daha vardı, Oktay Rifat ve Melih Cevdet Anday, aynı şiir anlayışını benimseyip aynı anlayışta eserler verdiler Türk Edebiyatına. İlk defa 1941 yılında Melih Cevdet, Oktay Rifat, Orhan Veli şiirleriyle, Orhan Veli’nin yazdığı önsözle ‘’Garip’’ adıyla şiir kitapları yayımlanmıştır.
Orhan Veli, Melih Cevdet ve Oktay Rifat ile tanışmasını ve kendi hayat hikayesini şöyle anlatır: ‘’1914 yılında doğdum. 1 yaşında kurbağadan korktum. 9 yaşında okumaya, 10 yaşında yazmaya merak saldım. 13’te Oktay Rifat’ı 16’da Melih Cevdet’i tanıdım. 17 yaşında bara gittim. 18’de rakıya başladım. 19’dan sonra avarelik devrim başlar. 20 yaşından sonra da para kazanmasını ve sefalet çekmesini öğrendim. 25’imde başımdan bir otomobil kazası geçti. Çok âşık oldum hiç evlenmedim.’’ Orhan Veli’nin hayat hikayesi de tıpkı yeni şiir anlayışı gibi gariptir, hüzünlüdür.
Orhan Veli, 1941-1944 arasında askerliğini yapıp terhis olduktan sonra MEB tercüme bürosunda çalışmaya başladı ancak şairlikle memuriyetin birbirine göre meslekler olmadığını anlayınca şairliği tercih edip buradaki işinden istifa etti. Yine Orhan Veli’nin kendisi bu istifasını bir şiirinde şöyle anlatır:
‘’Beni bu güzel havalar mahvetti/ böyle havada istifa ettim/ evkaftaki memuriyetimden.’’
Her olayı anlatacak bir şiiri vardı Orhan Veli’nin derdini de kederini sevincini de şiiriyle anlattı Orhan Veli hatta belki de farkında bile olmadan ölümünü de, birdenbire birdenbire diyordu her şey birdenbire oldu, 10 Kasım 1950 gecesi Ankara’da bir kaza geçirdi Orhan Veli birdenbire, karanlık bir sokakta yürürken bir çukura düşmüştü bu olaydan iki gün sonra İstanbul’a geldi 14 Kasım’da arkadaşlarıyla yemek yerken rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı, doktor alkol zehirlenmesi tedavisi uyguladı ama beyin kanaması geçirmişti Orhan Veli o akşam komaya girdi gece saat 23.20’de veda etti bu hayata. Henüz 36 yaşındaydı birdenbire oldu ölümü. Gelelim sonuncuya diyordu son şiirinde ‘’Gelelim sonuncuya/hiçbirine bağlanmadım ona bağlandığım kadar/sade kadın değil insan/ne kibarlık budalası/ne mal da mülkte gözü var/hür olsak der/eşit olsak der/ insanları sevmesini de bilir/ yaşamayı sevdiği kadar.
İstanbul’da Boğaziçi’nde bir garip Orhan Veli’ydi, tarifsiz kederler içinde.