COVID-19’DAN SONRA ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK EN ÖNEMLİ ALANLARDAN BİRİ: DİŞ HEKIMLIĞI

 Dişhekimliği sağlıkta en fazla potansiyel hastası olan bilim dalıdır. Nedeniyse diş problemi olmayan neredeyse hiç kimsenin olmamasıdır. Ekonomi, tarım, teknoloji, tüketim alışkanlıklarımızın nasıl değişeceği gibi konularda tartışmalar devam ederken neredeyse toplumun tümünü ilgilendiren bu konuda hastaları ne gibi değişimler bekliyor?

    Koronavirüsler sık rastladığımız soğuk algınlığından Middle East Respiratory Syndrome (MERS) ve Severe Acute Respiratory Syndrome (SARS) gibi daha şiddetli hastalıklara kadar çeşitlilik gösteren,  solunum enfeksiyonuna neden olabilen bir virüs ailesidir. SARS-CoV-2 denilen ‘2019 yeni koronavirüs’ insanlarda daha önce görülmemiş yeni bir türdür.  SARS-CoV-2 tarafından yapılan hastalığa da COVID-19 denmiştir. Virüs, bireylerin öksürmeleri, hapşırmaları ile ortama saçılan damlacıkların solunması ile bulaşır. Dolaylı olarak da damlacıklara el veya mukoza yoluyla temas edilmesi ve bunun ağına buruna değdirilip solunulması ile de bulaşır. 

11 Mart’ta Türkiye’de ilk koronavirüs vakası görüldükten sonra, Sağlık Bakanlığı’ndan 19 Mart’ta diş kliniklerine gelen bir genelge ile önce Çin’de uygulanıp sonra da virüsün görüldüğü diğer ülkelerde olduğu gibi, sadece diş absesi, akut ağrı, diş kırığı gibi acil vakalara müdahale edilmesi istendi. Diş Hekimleri yıllardır Hepatit B, Hepatit C, HIV, Herpes gibi virüsler ile önlem alarak çalışmaya alışmışken, bu kez neden böyle katı bir önlem alındı? Çünkü hekimin hasta ile  30 cm mesafe ile çalıştığı dişhekimliğinde  ‘görünmez düşman  Korona virus’ solunum yoluyla insandan insana çok kolay bulaşıyor ve diş kliniklerinde diş kesmek ve temizlemek için kullanılan su püskürten aletler ile (aerator ve cavitron) aerosol ve damlacıklar ortama kolayca yayılıyor ve bu konuda birkaç çalışma dışında henüz yeterince çalışma yok. Aerosoller belirli süre için havada asılı kalan sıvı veya katı partikülledir (50 µm’den daha küçük çapta). Damlacık ise (50 µm’den birkaç mm’ye kadar çapta) hava,sıvı ve/veya katı madde karışımıdır. Aerosol oluşmayan diş çekimi ve diğer minör cerrahilerde bulaşma riski nispeten daha azdır. Diş hekimliğinde kullanılan cerrahi maskeler %80 koruma oranına sahiptir. Normal şartlarda toplumun çoğunun sağlıklı olduğu düşünüldüğünde koruma sağlar. Fakat COVID-19 büyüklüğü 120 nm (0.12 μm) civarındadır ve aerosol partikül büyüklüğü 3-100 nm arasında değişir. FFP3 respirator veya maske kullanılması 0.6 μm’ye kadar olan partiküllerin filtrasyon oranında %99’a kadar filtrasyon oranı sağlamaktadır. Bu, bir noktaya kadar moral vermektedir fakat çapraz enfeksiyonun önlenmesinde aşağıda sıraladığım aşamalardan sadece biridir. 

       Peki bundan sonra aşı bulunana, bağışıklık oluşana veya virüs mutasyona uğrayana kadarki süreçte hastalarımızın nasıl davranması gerekiyor. 

      1-Acil olmayan durumlar dışında diş tedavilerini ertelemeleri gerekiyor. 

      2-Acil durumlarda bekleme salonunda yanlarında refakatçi olmadan hastalarla arada minimum 1 m bırakarak, bir maske takarak ve sosyal mesafe kuralına uyarak  beklenmesi gerekiyor. 

     3-Ateş, halsizlik gibi belirtiler varsa bunun diş hekimine belirtilmesi, en yakın sağlık kuruluşuna gidilmesi veya Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezi Danışma hattını araması gereklidir. 

      Diş kliniklerinde bu olağanüstü durumda ayrıca önlemler alınması için ekstra harcama gerekliliği ortaya çıkmıştır. Bunun da yaygınlaşması zaman içinde olacaktır. 

1. Hekim ve yardımcı personelin havaya dağılan aeresol ve damlacıkları solumaması için Ffp3 maske takması 

2. Bu aerosol ve damlacıkların ortamdan uzaklaştırılması için negatif basınçlı izolasyon odası kurulması veya güçlü aspiratörler ile aspire edilmesi. Rubber dam kullanımı da aerosol ve damlacıkların azalmalarını sağlayacaktır. 

3. Aerator, cavitron gibi aeresol püskürten aletlerin her hastadan sonra steril edilmesi

4. Hekim ve yardımcı personelin tek kullanımlık tulum giymesi, göz mukozasından bulaşmayı önlemek için koruyucu gözlük kullanması, ayrıca siperlik kullanılması

5. Tedaviden önce hastaların dezenfektan gargara ile ağzını çalkalaması

6. Hekim ve yardımcılarının da ateşinin hergün ölçülmesi

Yeni tip koronavirus ve bunun gibi virüslerin devam edeceği öngörülerek, bu virüslerle yaşamak için toplum ve hekimler olarak ‘yeni normale’ alışmak için  gerekli rutin zaman içinde oturacaktır. Dünyanın ve ülkemizin yaşadığı bu sağlık sınavını güçlü eğitim ve teknik altyapımız sayesinde başarıyla geçerek, dişhekimleri ve hastalarının en yakın zamanda tedavilerimize kaldığımız yerden devam etmemiz dileğiyle...

Kaynaklar:

1-Journal of Dental Research publishes COVID-19 guidelines from researchers based in Wuhan, China, 17 March 2020

2-Covid-19 Outbreak GUIDANCE FOR ORAL HEALTH PROFESSIONALS

3-TDB Covid 19 salgını döneminde Dişhekimliğinde Acil Durum ve Acil Servis İhtiyacı İçin DURUM YÖNETİMİ REHBERİ

4-Dentistry and coronavirus (COVID-19) - moral decision-making Paul Coulthard 

British dental journal  228, pages 503–505(2020)

İzleme 1616

Gönderiye yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir! Giriş Yap