Kök hücreler, organizmadaki her hücre, doku ve organın kaynağıdır. Başlangıç noktamız olan döllenmiş yumurta ile sonuçta oluşan yapı arasındaki boşluğu doldururlar. Vücudumuzu oluşturan hücrelerin kaynağı olan kök hücreler; biz yaşlanırken bozulan, yorulan, hasarlanan ya da hastalanan dokuları yenilerler. Kök hücreler kendilerini yenileme yeteneğine ve değişen oranda organizmanın bir çok farklı hücresine dönüşebilme özelliğine sahiptirler.
Kök hücre araştırmaları 20 yılı aşkın bir zamandan beri yapılmaktadır. Yapılan araştırmalarda en çok bilgi kan hücrelerinin gelişimi ve fareler üzerinde yapılan çalışmalarla sağlanmıştır. 2000’li yıllar sonrasında ise kök hücre tedavisi yapılan araştırmaların ivme kazanması ile üzerinde en çok tartışılan, konuşulan konulardan biri haline gelmiştir
KÖK HÜCRE NEREDEN ELDE EDİLİR?
Günümüze dek kök hücre elde etmek için en fazla kullanılan kaynak kemik iliği idi. Kemik iliği kök hücreleri kan sistemindeki hücrelerin öncülleridir ve farklılaşarak kanda dolaşan hücreler haline gelmek için çoğalıp olgunlaşırlar.
Sınıflandırma yapmak gerekirse kök hücre kaynakları şöyle sıralanabilir:
Embriyonik kök hücreler
Fetal kök hücreler
Erişkin kök hücreler
EMBRİYONİK KÖK HÜCRE:
Döllenmeyi takiben oluşan “zigot” dediğimiz iki hücreli oluşumdan embriyonik kök hücreler gelişmektedir. Döllenmeden sonra aşağı yukarı 5 gün içerisinde yaklaşık 150 hücreli “blastosit” denen içi boş bir küre meydana gelmektedir. Blastosit küçük kum zerrecikleri gibi hücrelerden ibarettir ve iki tip hücre kapsamaktadır; trofoblast ve merkezde bulunan hücre kümesi. Merkezdeki hücre kümesi bir araya gelerek embriyonik kök hücreyi meydana getirirler. Embriyonik kök hücreler de tüm yetişkin hücre tiplerine dönüşebilirler.
FETAL KÖK HÜCRE:
Potansiyel kök hücre kaynaklarından biri de erken fetal dokudur. Embriyo döllenmeyi takiben yaklaşık 7-8 haftalık iken “fetüs”adını alır. Gelişimin 4-5. haftasında embriyonik germ hücreleri over ve testislerde yumurta ve sperm oluşumunu sağlamaktadır. Embriyonik germ hücrelerinin elde edilmesi ve kültürünün yapılması kavramı ilk kez 1998 yılında ortaya çıkmıştır. İzolasyon ve kültür sonrası bu germ hücrelerinin blastosit hücre kümesi içindeki hücrelerden elde edilen kök hücrelerle aynı özellikleri taşıdığı görülmüştür. Fakat bazı çalışmalarda saptanan kanıtlar embriyonik germ hücrelerinin farklı hücre tiplerine dönüşebilme yeteneklerinin daha sınırlı olabileceğini öne sürmektedir.
ERİŞKİN KÖK HÜCRE:
Erişkin kök hücreler embriyo ve fetüsten alınan hücrelerden farklıdır ve doğumdan sonra insan ya da hayvanlarda gelişen dokularda bulunur. Bununla birlikte bu hücrelerin elde edildiği en uygun yer bazı kemiklerin merkezinde yerleşmiş olan kemik iliğidir. Kemik iliği genelde üst kalça kemiğinin arkasında “krista iliaca” denen kemik bölümünden alınır. Kemik iliğinde; hematopoetik kök hücreler, endotelyal kök hücreler ve mezenkimal kök hücreleri de içeren farklı tipte kök hücreler yer almaktadır. Hematopoetik kök hücrelerin kanı; endotelyal kök hücrelerin vasküler sistemi(arterler ve venler) ve mezenkimal kök hücrelerin kemik, kıkırdak, kas, yağ ve fibroblastları oluşturduğu bilinmektedir. Son zamanlarda kök hücrelerin birbirine dönüşebilme özelliği hakkında, bazı kök hücrelerin gelecekte şu an varolandan daha fazla hücre biçimlendirme özelliğine sahip olabileceği öne sürülmektedir. Bunun anlamı yalnızca kanı şekillendirme özelliği bilinen kemik iliğindeki erişkin kök hücrelerin hasar görmüş karaciğer, böbrek, kalp, akciğer ve diğer organların yenilenmesine de katkı sağlayabileceğidir. Bu alanın son derece heyecan verici olmasına karşın bilim adamlarınca büyük tartışmalara yol açmakta ve kök hücrelerin potansiyelleri ve embriyonik kök hücrelerle karşılaştırılması konusunda dikkatli ve özenli yapılmış çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.