Sizce Sonbahar!

Merhaba Sevgili okurlarım,

Sonbahar Mevsimi denince Depresyon mu? Hüzün mü dedi birileri?

Dinlemeyin siz onları, evet bir geçiş dönemi olduğu doğru, doğanın canlılığını yitirmeye başladığı, günlerin kısalarak gecelerin erken oluşu ve belki de tatil ümidimizin daha azalması evet tüm bunlar belki geçişleri zorlaştırıyor, ama o hareketli, sıcak ve hatta biraz da kendimizi dağıttığımız günlerden sonra biraz dinginlik, biraz kendimize çeki düzen vermek için hiçte fena olmasa gerek diye düşünenlerdenim.

Şimdi hepinizin, iyi tamam hadi depresyona girmeyelim ama ya halsizliğimizi ne yapacağız

dediğinizi duyar gibiyim.

Yaslanın arkanıza, hatta saatler akşamı gösteriyorsa bir güzel bir lavanta, papatya ya da melisa çayınız da size eşlik etsin ve şöyle sükunet ile neler yapabileceğinize bir göz atın derim.

Ne yazık ki Sonbahardan da her zaman olduğu gibi herkes farklı şekilde etkilenecektir ama bir gerçek var ki…..

Nasıl bünyelere sahip olursak olalım, bu sonbahar karamsarlığını, gerginliğini, huzursuzluğunu atabilmemiz için çeşitli formüller var evet belki herkes kendi formülünü kendi keşfedecek ama önce lütfen kendinizin farkına varın!

Ben düne kadar böyle değildim, galiba bir şey yapmalıyım diyebilelim, tabi ki insanız ve doğa dönüşümleri etkiliyor ya da etkilemeye devam edecek, lakin biz durumumuzda ısrarcı olmayalım.

Bir yerden başlayın sevgili Okurlarım,

Zamanımızın ne kadar kıymetli olduğunu biliyoruz değil mi?

O zaman ne duruyoruz! Biz çalışanlar özellikle kafein ile güne başlayarak zinde başladığımızı düşünsekte, bu zindelik geçicidir. Oysa sabahları güne 1 fincan bol C Vitamini içeren, gün içinde bağışıklığımızı yükseltecek olan kuşburnu ya da burnumuzun da açılmasını da sağlayacak olan zencefil çayı ile başlamanız halinde zindeliğiniz uzun süreli olacaktır. Lütfen bitki çaylarımızı tüketirken şeker kullanmayalım, çok sıkıntı yaşıyorsanız illa tat istiyorsanız, bir çay kaşığı bal olabilir.

Bu döngüden ne yazık ki iştahımız da nasibini alıyor, daha fazla enerjiye ihtiyaç duyduğumuzdan, karbonhidrat ve nişastalı yiyeceklere yönelme başlıyor, aman diyorum sakin olun!

Bu durumu baskılamak için, ara öğünlere bol antioksidan içeren cennet hurması, nar, avakado hem bağışıklık sistemimizi güçlendirecektir hem de kalp damar hastalıklarına karşı koruyacaktır, meyve kurusu ve bitki çayları ekleyebilirsiniz. Bol su içmeyi her mevsim olduğu gibi bu mevsim de sakın unutmayın. Ama en önemlisi sosyal olmaktan vaz geçmeyin, mutlaka birileri ile sohbet edin, arkadaşlarınız, aileniz ve sevdikleriniz ile bir araya gelin sohbet edin. Kendinizi huzursuz hissettiğinizde bundan utanmayın çekinmeyin ifade edin, zira bu utanılacak bir şey değildir.

Her zaman yaptıklarımızdan farklı şeylere ilgi duymak araştırmak ya da hobi edinmekte hayat enerjimizi yükseltecektir. Belki biraz duygularımızı yazıya dökmek, yürüyüş eşliğinde hafif keyifli müzik dinlemek, bir kuşu camınızda beslemek ya da kapınızın önündeki canlılara yiyecek vermek, başlarını okşamak, camınızın önündeki çiçeklerle ilgilenmek, aslında dönüşen doğanın içinde var olan her şeye belki o güne kadar dikkat etmediğinizden daha çok odaklanmak bizi sonbahar bunalımından alıp şahane bir ruh haline taşıyacaktır.

Hadi o zaman siz nereden başlıyorsunuz?

Sonbaharın sarı yapraklarında keyifle savrulun

Hepinize sağlıklı, keyifli bir mevsim diliyorum.

İzleme 520

Gönderiye yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir! Giriş Yap