COVID-19 Artık Hayatımızda - II

Bu enfeksiyonun henüz spesifik bir tedavisi olmadığı için (kısa zamanda etkili bir ilaç bulunabilir) salgın yönetiminde farmakolojik olmayan müdahaleler (nonpharmaceutical intervensions) en temel önceliğimiz oluyor. Bu konuda iki yaklaşım var. İlki İngiltere ve Hollanda’nın uyguladığı, ancak İngiltere’nin zaman içinde vazgeçtiği “hafifletme” (mitigation) stratejisi. Daha kısa süreli ve daha az kısıtlayıcı önlemleri içeriyor.

Daha çok insanın virüsle karşılaşmasını ve sonuçta “toplum bağışıklığı” yaratmasını amaçlıyor. Sadece risk gruplarının izolasyonu esasına dayalı. Okullar ve insanların toplu olarak bulunduğu alanlar kapatılmıyor. Ancak bu yöntemde, hastalığın ölüm hızı düşük olsa dahi çok sayıda insanın hayatını kaybetmesi ve sağlık altyapısının aşırı talep karşısında yetersiz kalması söz konusu. İkinci yöntem, Çin Güney Kore, Tayvan ve Türkiye’nin uyguladığı baskılama (supression) yöntemi. Burada amaç epidemiyi zamana yaymak, sağlık sitemini taşıyamayacağı bir yük altında bırakmamak ve sonuçta salgını bitirmek. 

Okul ve üniversitelerin kapatılması, tüm toplumun sosyal mesafe kurallarına uyması, bazı durumlarda ev, şehir hatta bölgesel karantina ve kapatılma gibi önlemler yer alıyor. Hafifletmeden çok daha radikal ve sonuç alıcı olmasına rağmen, zaman uzadıkça sürdürülebilirliği ile ilgili kuşkular var. Salgını ancak “geciktirebileceği” yönünde eleştiriler de var. 

Son günlerde tartışılan bir başka konu da baskılama stratejisinin belli aralıklarla (intermittent supression) uygulanması önerisi. Toplumsal stresi azaltıp, hayatı normale döndürmek ve sağlık sistemi zorlanma noktasına gelene kadar buna devam etmek esasına dayanıyor. Sonrasında radikal önlemler yine uygulanıyor. Kısaca önlem düzeyini belli aralıklarda arttırıp azaltma stratejisi demek mümkün.

Bu virüs bize salgınla mücadelenin dinamik bir süreç olduğunu, karar ve uygulamalarda birkaç saatin bile fark yaratabileceğini, zaman içinde bazı adımların gözden geçirilebileceğini hatta değiştirilebileceğini, politika belirlerken farklı ülke deneyimlerinden yararlanılabileceğini gösterdi. Şeffaflığın ve bilimselliğin kamuoyunda nasıl bir güven yarattığına,  komplo teorileri ve “medya üfürükçülerinin” nasıl gözden düştüğüne, geleneksel ya da alternatif tıbbın adının dahi anılmadığına tanık olduk. Bir musibet, bin nasihattan daha etkili oldu.

Başta Çin’de görüldüğü için salgının Doğu Asya ile sınırlı olacağı sanıldı. Ancak şu anda Avrupa merkez olmuş durumda. Sınırların ne kadar yapay ve geçirgen olduğunu bu sayede tekrar gördük. Birlikte mücadele etmez, kolektif iradeyi örgütlemezsek bu işin içinden çıkamayacağımızı anladık. 

Yüksek-teknoloji, yapay zeka ve her türden “omics”lerin egemen olduğu tıbbi paradigmaya inat, halk sağlığı ve koruyucu hekimliğin ne kadar birincil ve vazgeçilmez olduğuna tanık olduk. Camları açılamadığı için yeterince havalandırılamayan (yarım) “akıllı” binalarıyla özel hastaneler, hala malzeme eksikleriyle boğuşsa da (ki bu durum asla kabul edilemez!) köklü kamu hastanelerinin gölgesinde kaldı. Dahası “fakir” hastalığı olduğu için kaale alınmayan sıtmanın tedavisinde yıllardır kullanılan, sudan ucuz klorokin, bu yeni virüsle mücadelede umut oldu. Aslolanın kamucu anlayışla ve hak-temelli yürütülen sağlık hizmetleri olduğunu fark ettik.

İşte böyle.

Sözün özü; gereken tedbirleri aldıysanız olabildiğince baharın tadını çıkarmaya bakın. Bahar pencerenizden, balkonunuzdan, bahçenizden de görülebilen bir mevsim. Hala hayattayız, her şeye rağmen.  Sosyal medya üzerinden bile olsa uzun süredir haberleşmediğiniz eş-dostunuzla görüşün. 

Bir virüsün panik ve anksiyeteye evrilip yaşamınızı kuşatmasına izin vermeyin. Hatırlayın, 1999’dan beri büyük İstanbul depremini bekliyoruz. O deprem (ne mutlu ki) olmadı ama deprem korkusu/kaygısı içindeki pek çok insan ruh sağlığından oldu! Hatta o insanların bir kısmı büyük depremi göremeden çeşitli nedenlerle aramızdan ayrılmış durumdalar. Demem odur ki, elimizden geleni yapalım ama hayatı da kaçırmayalım.

Ayrıca, bu virüs bize kendimiz için değil, başkalarını korumak için önlem almamız gerektiğini öğretti. Bir anlamda “diğerkamlığı” hatırlattı. O halde sağlık açısından kırılgan grupları da ihmal etmeyelim. Çalışmama ya da evden çalışma lüksü olmayanlar, evsizler, huzurevlerinde yaşayanlar, cezaevlerinde kalanlar ve göçmen/mülteciler başta olmak üzere. Bu nedenle buradan Bilim Kurulu’na ve Türk Tabipleri Birliği’ne sesleniyorum!

Bu virüs ayrıca kendimiz ve sevdiklerimiz kadar, sağlık çalışanlarının sağlığını da korumamızın yaşamsal olduğunu gösterdi (sadece İtalya’da 2650’den fazla sağlık çalışanı hastalandı; tüm vakaların yaklaşık yüzde 8,3’ü! Ve birçoğu hayatını kaybetti). Ve bırakın şiddeti, ellerimiz patlayana kadar alkışlasak da haklarının ödenmeyeceğini…

Hayvanları daha çok sevip ve daha az yersek hayat da güzelleşir mi dersiniz (evet!)?  Bu konuyu da düşünmeye başlamalıyız bence.

Son, en son nokta: Yaşadığımız ekosistem kendini yeniledi. Çin, uzun zamandır ilk kez uzaydan “sağlıklı” göründü. Havası temizlendi, ürettiği karbon ayak izi keskin bir düşüş gösterdi. Venedik’te çamur akan kanallar temizlendi; berrak sularda yıllardan beri ilk kez balıklar ve kuğular yüzüyor. İstanbul’da hava kirliliği ve trafik kalmadı. Gökyüzü aydınlık. Nefes alabilmek için mega-ultra-hiper-büsbüyük projelere, devasa AVM’lere değil yeşil alanlara, parklara, kısaca doğaya ne kadar ihtiyaç duyduğumuzu anladık. Küresel yok oluşa doğru hızla ilerlerken topluca bir es verdik. Doğa, belki de bir süreliğine de olsa insanı kendine getirdi. Biz virüsü baskılamaya uğraşırken, virüs insanları baskılamış olmasın? Belki.

Neden olmasın?  (YY/APA/DB) 

Kaynaklar:

Atwool J “Coronavirus Two ways out of COVID-19: The coronavirus report that has people talking” The Courierhttps://www.thecourier.com.au/story/6684925/two-ways-out-of-covid-19-the-coronavirus-report-that-has-people-talking/ 

Coronavirus disease (COVID-2019) situation report-59. Geneva: World Health Organization, 2020 (https://www.who.int/docs/default-source/coronaviruse/situation-reports/20200319-sitrep-59-covid-19.pdf?sfvrsn=c3dcdef9_2 

Cowling BJ, Aiello A (2020) “Public health measures to slow community spread of COVID-19”, The Journal of Infectious Diseases, jiaa123, https://doi.org/10.1093/infdis/jiaa123 

Enerji Portalı, “NASA: Koronavirüs Salgını Öncesi ve Sonrası Çin’in Havası”, https://www.enerjiportali.com/nasa-koronavirus-salgini-oncesi-ve-sonrasi-cinin-havasi/, 2 Mart 2020 

Fisher D ve Heymann D (2020) “Q&A: The novel coronavirus outbreak causing COVID-19”, BMC Medicine, https://doi.org/10.1186/s12916-020-01533-w (erişim tarihi: 19 Mart 2020).

Harris D, Holbrook MG, Gamble A ve ark. (2020) “Aerosol and Surface Stability of SARS-CoV-2 as Compared with SARS-CoV-1”, NEJMhttps://www.nejm.org/doi/pdf/10.1056/NEJMc2004973?articleTools=true 

Li R, Pei S, Chen B ve ark (2020). “Substantial undocumented infection facilitates the rapid dissemination of novel coronavirus (SARS-CoV2)”, Science, 10.1126/science.abb3221.

Nadeau BL “Coronavirus is killing Italy’s doctors. The US could be next”, Daily Beast https://www.thedailybeast.com/covid-19-is-killing-italys-doctors-the-us-could-be-next 

T.C. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü, 2019-nCoV Hastalığı Sağlık Çalışanları Rehberi, https://hsgm.saglik.gov.tr/depo/haberler/ncov/2019-nCov_Hastal_Salk_alanlar_Rehberi.pdf 

İzleme 359

Gönderiye yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir! Giriş Yap