Göbeklitepe Gerçeği
GÖBEKLİTEPE
Dünya’nın turizm cennetlerinden biri olan ülkemiz, aynı zamanda tarihte önemle yer almış medeniyetlere ev sahipliği yapmış olmasından dolayı, keşfedilen tarihi eserleri ve tarihi mekanlarıyla da ilgiyi üzerine topluyor.
İşte tüm dünyanın ilgisini çeken yeni bir keşif GÖBEKLİTEPE. İlk etapta bir gazetenin üst sütununda küçük bir yazı ile tanıştım Göbeklitepe ile. Büyük bir keşif olabileceği yazıyordu bundan dört sene önce. İki yılı aşkın bir zaman Göbeklitepe'yi araştırdım. Kazı çalışmalarında görevli olanlarla, tarih uzmanlarıyla... Sonra içimden, "Bunu dünya nasıl bilmez?" dedim. Tarih ve biz. Malesef ki her evimize tarih kitapları girmiyor. O ana kadar iki roman, bir kişisel gelişim kitabım basılmıştı. Göbeklitepe'yi mutlaka kaleme almalıydım. Ama nasıl? Nasıl her kesime ulaşma şansım olurdu? İçine macera, polisiye, mitoloji ve aşk ekleyince ve mistizimi de kattım. Beşinci baskısına hazırlanan kitabımın basıldığı gün "Göbeklitepe Yılı" ilan edildi.
Benim kitabımı basmamın ardından birçok değerli yazar Göbeklitepe dedi ve bu konuyu işledi. Bu kitapların içinde biri var ki benim için çok değerli. Sevgili Yazar İskender Pala Göbeklitepe kitabının kaynakçasında kitabıma yer vermiş. Bundan gurur duydum. Dğerli polisiye üstadım Osman Aysu'dan ayrı tebrik aldım ve kendisinin kitap ile ilgili önsözü ile yeni basım kitabım.
Gelin bir göz atalım. Göbeklitepe'de şu ana kadar neler keşfedilmiş?
Günümüzden 12.000 yıl evvel yedi ton ağırlığında, on iki sütundan oluşan abidelerin şaheser sunumu, Şanlıurfa’nın yeni incesi.
Buzul dönemi yeni bitmiş, henüz insaoğlunun avcılık yaparak yaşadığı, yerleşim düzenine geçilmeden önceki bu dönemde, Göbeklitepe kazılarında buğday bulunması ne ilginç değil mi?
Yoksa 12.000 yıl önce bizim bildiğimiz gibi bir tarihi süreçten farklı bir yaşam mı mevcuttu?
Ya mimariye ne dersiniz? Aynı düzeneğe sahip, henüz yeryüzüne çıkarılmamış kısmı ile birlikte hesaplandığında iki futbol sahası büyüklüğündeki bu alanda aynı uzaklık, aynı dizayna sahip yedi ton ağırlığındaki muhteşem mimari düzen.
12.000 YIL ÖNCESİNDEKİ İŞ GÜCÜ
Sorulabilecek soruların arasında en hakedenler akılları zorluyor.
Hangi kaldırma gücü ile yedi tonluk abideleri müthiş bir mimari düzende dizayn ettiler?
Çakıl taşı ile yapıldığına inanılan abide üzerindeki oymaları hangi usta işçiler yaptı?
Göbeklitepe’nin bulunduğu tepeden kilometrelerce uzaklıkta varolan bu taşlar o tepeye nasıl ve hangi güç/araç ile taşındı?
Peki ya bunca koordinasyonu yerleşik yaşama henüz geçmemiş, buzul çağından çıkan insanoğlu nasıl gerçekleştirdi? İş gücü ve planlama nasıl gerçekleştirildi?
AKLI ZORLAYAN SORULAR
Sorular inanın ki bu kadar değil.
Tarih bizlerin merak ettiği, çoğu zaman gizemle işlenen gerçeklerimiz.
Onlara sahip çıkmak hepimizin sorumluluğu.
Henüz gitmediyseniz bu tarihi gerçekliliği, aklı zorlayan sorular ile buluşmak üzere Göbeklitepe’ye gitmenizi tavsiye ederim.
Sevgiyle kalın.