GÖSTERİ SANATLARINDA IŞIKLAMA TASARIMI 5
ANTİK DÖNEMDE IŞIKLAMA TASARIMI
MÖ.400000 yıl önce Cava’da Pekin adamlarınca ateşin bulunmasıyla yeni bir dönem başladı. Ateşi denetim altına alan insanlar, bunu sıcaklık elde etmek, yemek pişirmek, düşmanları korkutmak, ayinlerde insanları etkilemek gibi bir çok amaç için kullandılar. Gündüzleri güneş ışığı, akşama doğru ay ışığı ve karanlıkta da ateş kullanıldı.
Zaman ilerledikçe, önceleri ateş, güneş ve ay ışığının kullanımından sonra o dönemde yapılmış olan düz ve küresel aynalarla, dış ve iç bükey merceklerle ışıklamanın etkisinin arttırıldığı sanılıyor. Ayna ve merceklerin yapımı ve kullanımı ilk çağlardan beri hem Çinliler hem de Yunan’ lılar tarafından biliniyordu.
Işığın niteliği ve kullanımıyla ilgili varsayımların Akdeniz (Eski Yunan ve Arap) kökenli olduğu sanılıyor . Pisagor ( İÖ580-500 ), ışığın insan gözünden çıkan ve görülen cisme değdiğinde görme duyusunu doğuran ışınlardan oluştuğunu belirtmiş, Epikuros (İÖ341-270) ise ışığın bir kaynaktan çıkıp, görülen cisimden yansıyarak göze ulaştığı, böylece görme duyusu oluşturduğunu söylemiştir. Zamanla Epikuros’un görüşü daha ağır basmış, ışığın görülen cisimden, göze ulaşan ışınlardan oluştuğu görüşü kabul görmüştür.
ORTAÇAĞDA IŞIKLAMA TASARIMI
Ortaçağ, tiyatro tarihi açısından en karanlık çağdır. Bu dönemde tiyatro genel anlamda yasaklanmış, yerini dinsel oyunlar almıştır.
Sahnelenen oyunlar dinsel anlamda olabildiğince gerçekçi ve o oranda da korkutucu olmuştur.
Ortaçağda dinin egemenliği nedeniyle, kutsal öğretiler kiliselerde rahipler tarafından gösterilerek öğretilmeye başlamış inançlar, cennet-cehennem ya da iyi-kötü arasındaki ilişkiler kiliselerin uygun alanlarında sahnelenmiştir.
Döneme özgü, Gotik yapılarda sahnelenen bu gösterilerde, vitraylardan sızan ışığın zemine vurduğu alan içinde gösteri yapılmıştır.
Gotik yapılar, tanrı inancının, tanrıya yaklaşmanın bir göstergesi olarak çok yüksek ve görkemli yapılırdı. Böyle bir yapıya giren insan, yüksekliğin baskısı altında kendisini rahatsız hissederdi. Bu etkiyi de kullanan din adamları, yükseklik, ışık ve gölge oyunlarıyla, seyirciyi etkileyerek, baskı altına alarak kendi düşüncelerini yayıyorlardı.
GELENEKSEL OYUNLARDA IŞIKLAMA TASARIMI
Oyuncunun kullanıldığı alanlarda-Orta Oyunu gibi- aydınlık ortamda oyunlar sahnelenmiş, akşam ve geç saatlerde kapalı mekanlarda yağ kandilleri, fenerler kullanılmıştır. Gölge oyunu için; başlangıçta mum ışığı kullanılıyormuş, daha sonraları yağ kandilleri kullanılmaya başlanmış, elektriğin bulunmasından sonra başlangıçta akkor ampullerle aydınlatma yapılmış, fluoresan ampul kullanılmış, halojen ampullerin gelişimiyle de günümüzde bu tipteki ampullerin kullanımı yaygınlaşmıştır.
TANZİMAT VE MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE IŞIKLAMA TASARIMI
Tanzimat döneminde, sahnede, ramp ışıkları kullanılmış. Bunlar büyük fitilli kırk kadar gaz lambasıdır. Kuliste üçgen kısımlar üzerine konan lambalar vardır.
Meşrutiyet döneminde tiyatro açısından bir gerileme dönemi yaşanmıştır. Bu nedenle ışıklama tasarımı açısından da olumsuzluklar vardır. Işıklama çok ilkel durumdaymış, karartıcılar, ışıklama malzemeleri kullanılamıyordu.
DARÜLBEDAYİ DÖNEMİNDE IŞIKLAMA TASARIMI
1914 de Darülbedayi’nin kurulması ile tiyatro konusunda gelişmeler yaşanmıştır. 1927 de Muhsin Ertuğrul’un iş başına gelmesiyle, teknik konularda da gelişmeler başlamıştır. Bu dönemde yine ramp ışıkları kullanılmıştır. Seyircinin göremeyeceği kadar yükseklerde, dizi ışıklar bulunmaktadır. Ayrıca beyaz ve mavi renkli ışıklar kullanılmıştır.
CUMHURİYET DÖNEMİNDE, GÜNÜMÜZDE IŞIKLAMA TASARIMI
Cumhuriyetin ilanından bu güne geçen süreç içinde ışıklama tasarımı açısından çok süratli gelişmeler olmuştur. Yurt dışında kullanılan ışıklama teknikleri burada da uygulanmaya başlanmış, Işıklama malzemeleri ithal edilmiş ve kullanılmaya başlanmıştır. Küçük sahnelerden, devasa boyutlu sahnelere kadar tekniğe ve kurallara uygun uygulamalar yapılmış. Malzemelerin yapım ve kullanım özellikleri öğrenilmiş ve tasarımcılarımızın başarılı uygulamaları yurt dışıyla yarışır hale gelmiştir.
Bugün Işıklama cihazları hala yurt dışından ithal edilmekteyse de. bu cihazların benzerlerine yakın modelde ana malzemelerin yine ithal malzeme olmak üzere,Türkiye’de de montajı yapılmaktadır.
Işıklama Tasarımına ilişkin yerli kaynakların olmaması nedeniyle, Işıklama Tekniğini içeren bilgiler : Pilbrow, Reid, Parker, Bowman, Bellman’ın kitaplarından yararlanılarak güncel hale getirililerek günümüzde uygulanmaya başlanmıştır