KORNEA NEDİR?

Kornea

Küre şeklinde olan gözümüzün dış katmanının 1/6'sı saydam kornea bölümünden geri kalanı ise beyaz sklera bölümünden oluşmaktadır. Korneanın saydam olması sebebiyle dışarıdan bakıldığında korneanın hemen arkasında gözün rengini veren iris dokusu ve göz bebeğinin siyah yansıması görülür. Göz bebeği ve iris ile kornea arka tabakası arasında kalan boşluğa ön kamara denilmektedir. Ön kamarayı dolduran, sürekli değişen ve kendini yenileyen şeffaf sıvı ise aköz hümör'dur.

Kornea Latince'de boynuz demektir. Gözün penceresini oluşturan kornea gözün en önemli kırıcı dokusudur. Korneaya gözümüzün gözlüğü de diyebiliriz. Bu gözlüğün ortalama gücü 43 diyoptridir. Kornea ve lens görüntüyü kırarak, görüntünün tek nokta halinde retinaya (fovea) ulaşmasını sağlar. Büyüklüğü yaklaşık 25 kuruş kadar şeffaf yapıda bir dokudur. Korneaya önden baktığımızda skleranın üst ve alta olan korneal geçişi sebebi ile dikey uzunluğu 11.7 mm, yatay uzunluğu ise 12.6 mm'dir. Bu sebeple  önden bakıldığında kornea hafif eliptik görünüm sergilerken, arkadan görünümü daireseldir. Korneanın ön yüzeyinin bu şekli asferik olarak isimlendirilir. Yani bir daire şeklinde değildir (merkezde dairesel, periferde daha düz şekli ile elipse benzemektedir).

Bu boyutları ile  kornea  merkezde daha dik ve daha incedir. Merkezden uzaklaştıkça kornea daha düzleşir ve kalınlaşır.  Ortalama merkezi kornea kalınlığı 540 mikron, kornea kenarında ise (perifer) 680 mikrondur.

Damarsal yapıya sahip olmayan saydam kornea dokusu, vücudun en yüksek yoğunlukta sinir ucu sonlanmasına sahiptir ve bu deriden 400 defa daha fazladır. Yoğun sinir ağı, gözyaşı salgılanması ve kapak refleksini uyarması ile gözü korur.  Sinir lifleri sayesinde göz kırpma refleksi uyarılır ve böylece kornea gözyaşı ile devamlı ıslak tutularak, yüzeyinin bütünlüğü korunur. Beslenmesi, göziçi sıvısından (aköz hümör) glukoz ve gözyaşından oksijen ile olmaktadır. 

Kornea 5 tabakadan oluşmuştur: Epitel, Bowman, Stroma, Descemet (ve Dua tabakası)ve Endotel. Kornea saydamlığının ve bütünlüğünün korunmasında bu katmanların görevleri var. Korneanın saydamlığı bozulursa görme kalitesi etkilenir. Korneanın herhangi bir şekilde etkilenmesi görmeyi azaltacağı gibi şiddetli ağrı, batma, yanma ve ışık hassasiyetinde artma gibi şikayetlere de yol açabilir.

En üstte kendini yenileyebilen  epitel tabakası korneayı dış etkenlerden korur. Kornea dış tabakası (epitel, 50 mikron kalınlığında), kendini hızla onarma eğilimindedir.  İnsan vücudunun en düzenli epitelidir. Bowman tabakası 10 mikron kalınlığındadır ve epitel tabakasını geçen keskin uçlu travmalar ( tırnak, dal, kağıt) sonrası üzerindeki epitel tabakasını kendine bağlayamarak tekrarlayan kornea erozyona hastalığına yol açabilir. Bowman'ın altında korneanın en kalın tabakası olan Stroma tabakası yerleşmektedir (Toplam kornea kalınlığının %80-%85'ini stroma oluşturur). LASIK, femtolasik gibi göz numaralarının silinmesi için kullanılan flepli lazer işlemleri üst stroma tabakasında yapılmaktadır. Korneanın üst stroma tabakası lazer ile şekillendirilerek kırıcılık azaltılmakta (miyoplarda) veya artırılmaktadır (hipermetroplarda). Stroma katmanını etkileyen derin travmalar, korneada yara izlerinin oluşmasına neden olarak korneanın şeffaflığını yitirmesine ve görme bozukluğuna neden olabilir. Descement membranı yaş ile beraber kalınlaşmaktadır ve  yetişkinlerde 10-12 mikrondur. Endotel hücreleri kendilerini yenileyemezler. Doğuşta mm karede 6000 hücre bulunurken bu sayı 80'li yaşlarda 2000'e düşmektedir. Endotel yetersizliği kornea ödemi ve bulanıklaşması ile sonuçlanır. 

İzleme 2818

Gönderiye yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir! Giriş Yap