namusun felsefesi
Namusun Felsefi Kumkuması-Yigit Caner Ertosi /THE.DERGİ Tdergi.com Namusun Felsefi Kumkuması Namusun Felsefi Kumkuması - THE.DERGİ Bu gece 23:07 de yazmaya başladığım bu deneme tarzındaki yazımın başlığı aslında “Namus Felsefesi” olsa da bu bir olgu. Tam bir paradigma diyemesek bile kesinlik içeren bir çıkarım, paradigma olmamasın sebebi ise insanların buna görece yüklemelerinden kaynaklıdır. Aslında bu bir görece sayılmayacak kadar net bir gerçeklik ibaresidir. Ama bunu hazmetmek insani bir çaba ve özveri gerektirdiğinden kimse bu çabanın külfetini taşımak istemeyecektir. İnsanlar ikiye ayrılmış bir halde namuslular ve yine namuslular olarak. Namussuz olanlar tam bir insanlık definesinin kayıp hazinesi halinde. Sen hiç; “Ben namussuzum” diyen bir namussuz gördün mü ? Göremezsin çünkü bunlar insana dair kayıp miras. Ama sen bir başka kimse için namussuz demişsindir muhakkak. İşte buda senin ithamda bulunuşun ve bulunduğun kişiye göre sorsan iftira ve günahını aldığın bir kumkuma. Namus kuramı aslında 2 başlık olarak “Namuslu & Namuslu” olarak bilinse de, bununla sınırlı olmayacak kadar derin ve girift bir konudur. Her başlık kendi içinde binlerce koreografiye ayrılır. Binlerce alt başlıkta sıralanır. Namusuyla çalışanlar, namusuyla yaşayanlar, namusu için ölenler, namuslu olmayı önerenler, yönergeler, öğütler, kısaslar, korunaklar, bekçilikler vesaire saymakla bitmez. Benim söz ettiğim namusun açısı bedene dayalı olan bakışı. Mesele şu aslında; Kadın ve Erkek ikisinede takılan bir yafta var. Argoda başka ama üstü kapalı yazdım sen anla, “ Hayat kadını veya erkeği”. Bu yaftanın yaftalaması bir bireyin birden fazla bireyle yaşadığı cinsel birlikteliğe dayalıdır. Buraya kadar sorun yok ama buradan sonrası tamamen bizim yarattığımız algıdır. Çünkü biraz liberal ve radikal bir kesit olacak belki kimine göre eşitsizliği olan bir örneklendirmenin yanlış görecede değerlendirmesi gibi gelecek ama emin olun bu sizin göreceniz ile göremeyeceğiniz bir gösterge. Bir insan düşün bir insanla ilk birlikteliğinde evlendi, sadece o insan ile cinsel bir birliktelik içerisinde yaşamına devam etti ve ölene dek o kişiyle sadece sex enstantanelerine sahiplik etti. Biz bu insan kipine “Namuslu” diyoruz. Bir diğer insan formülü olana bakalım. Bakıyoruz ve bakınca gördüklerimize inanamıyoruz her gün biriyle başka bir yatak başlığında bir başkasıyla baş başa, yüzlerce sex deneyimine sahip yüzlerce farklı insan ile birikmiş bir mazinin kiri. İşte burası çok önemli, neden bu insanın mazisi kirli ? Biz bu mazisi kalabalık kişi kipine “Namussuz” diyoruz. Neden bunu diyoruz ? Gerçekten bunu demek için gerekçemiz ne ? İşte burada büyük bir hata ediyoruz. Bana göre bu bizim işimize gelmeyen hoşumuza gitmeyen bir yaşam tarzı olduğundan kendimize ait göreceliğe dayanarak bir algı dogması yaratıyoruz. Neticede o kişi 100 kişiyle 100 gece geçiriyor olsa dahi sende 1 kişiyle 100 gece geçiriyorsun sayı ve rakamsal istatistiklere bakılınca ikinizde aynı yüzde ve rakamsal sayılara sahipsiniz. Sex seanslarınız tabloda sayısal olarak üç aşağı beş yukarı hemen hemen aynı. Siz neden namuslu bir şekilde aynı sayıya sahipken o neden aynı istatistiklere sahip ama namussuz olmayı başarıyor. Bence bu haksızlık bunun adı namussuzluk olmamalı, bu deli dolu yaşayan bedenini çıkarları uğruna yada hazzın bağımlısı olan bir insan kipi olarak sayılmalı. Bu kişi eğer ki, sizin eşiniz yahut sevgiliniz ile bunu bile bile cinsel bir deneyim yaşıyorsa işte orada namussuz sınıfına sokulmalı diye düşünüyorum. Neticede insan bedenini kendi istekleri doğrultusunda istediği gibi kullanabilmeli, neticede bunu yaparken senin bedenine bir etkileşim sağlamıyor sana bir zararı yok. O zaman ben dövme yaptırmıyorum yada küpe takmıyorum diye bedenine bu işlemleri yaptıran bir başkasını görünce bende bunlara namussuz diyebilmem kadar normal bir yaklaşım olmamalı. Beni ilgilendiren benim yaşamım bir kimse hayatını yaşarken benim hayatımın kümesindekiler üzerinden bir yaşantıya sahiplik etmiyorsa kesinlikte bu onun belki hatalı ama özgür yaşamıdır. Dolaylı yoldan etkilerde bulunabilir bunu bir etki sayamazsın, yok kızım özeniyor yok oğlum örnek alıyor gibi demagojiler ile kendince gerekçe yaratamazsın. İnançsal soyutluk içeren kalıpları tabularını dayatma olarak bu insanlara sunamazsın. Soyut olan hiçbir kavramı ahlak ve kültürde buna dahil yani sana özel imgeleri başkasında arayamazsın. İşte bunlar tamamen görecedir. Dinlerden bahsediyorum ki ben İslami inanca sahip ve bu tür yaşamın içinden gelip bu tarz yaşantılara sırt dönüş keza karşı duran birisiyim. Ama saf hakkaniyete gelirsek kendi dinsel görüşümü kullanarak yafta ve algılarımın üzerinden olgular yaratmam doğru olmaz. Şöyle düşün bir Müslümanın kurbanda kestiği ineğe tapan insanlar var ? Yani anlaman için daha açık ve net bir örnek vereyim sana; “Dünya üzerinde 359 çeşit bilinen ve kabul görüp hala yaşatılan din varken ve bir Müslüman bunların 358 ine inanmazken, 359 u ise hiç biri İslama inanmaz". Yiğit Caner Ertoşi #YigitCanerErtoşi Epistemoloji Uzm. Yazar
Etiketler :
yiğitcanerertoşi
yiğitcaner
altınkalemödüllüyazar
yiğitcaneer
ertoşiyiğit
eniyiyazar
felsefe