Öncelikle güneşin gözlerimize nasıl zarar verebileceğine değinelim. Güneşten gelen gün ışınlarını ve ısını görüp hissederiz. Ancak göremediğimiz 3. enerji ise ultraviyole (UV) ışınlarıdır. UV-A ışınları daha derine ilerleyip sarı noktayı yakabilir. UV-B ışınları ise kornea ve lens gibi gözün ön dokularında emilir. UV-B ışınları kapak tümörlerine, katarakt, pterjium ve kornea güneş yanığına yol açabilir. Tahmin edilenin aksine sabah ve akşamüstü saatlerinde, öğlene göre daha fazla UV ışınlarına maruz kalırız. Yansıtıcılığı yüksek ortamların (kar, deniz, kumsallar gibi) UV ışınlarına maruziyeti arttırdığını unutmamalıyız. Korunmak için, direkt gün ışığına bakmaktan kaçınmalı, yüzümüzü gölgeleyen şapkalar kullanmalı ve yüksek UV korumalı geniş çerçeveli veya göz çevresini iyi kapatan güneş gözlükleri kullanmalıyız. Kontakt lens kullanıyorsanız 1. sınıf UV bariyerli lensleri tercih etmelisiniz. Genelde kullandığımız numaralı gözlükler, kontakt lensler hatta göz içi lensleri bile çok yüksek oranda UV bariyerine sahiptir. Yaz aylarında çok uzun süreler güneşe maruziyetten kaçınmak ve bahsettiğimiz koruyucu yöntemleri kullanmak gözlerimizin sağlığı için çok önemlidir. Tüm hayatımız boyunca aldığımız UV ışınlarının yaklaşık %80’ini çocukluk döneminde alırız. Çocuklarımızı da bu ışınlardan belirtilen yöntemlerle korumalıyız.
Soruya cevap verebilmek için giriş yapmanız gerekmektedir! Giriş Yap