Hubris kelimesi Antik Yunan mitolojisinden gelmektedir. Antik Yunan’da “hamartya” kelimesi yani aşırı gururlanma anlamındaki kelimeyle kullanılmakta (Brennan ve Conroy, 2013: 56) Yunanca ’da günah, yani “sin” kelimesiyle aynı kökenden gelmektedir. Bu yüzden hubris kelimesine Tanrı tanımazca ya da kâfirce gururlu olma hali şeklinde anlam verilmiştir (Barclay, 2000: 126). Adını Yunan mitolojisinde ölçüsüzlüğü, hayâsızlığı ve sonsuz gururu ile bilinen Hybris isimli periden alan hubris sendromu, genel anlamda kibirli olmayı, kendini kusursuz görmeyi ve kendisini hesaba çekecek bir otoritenin varlığına inanmamayı ifade etmektedir (Payne, 1960: 20). İngiliz politikacı David Owen ise “In Sickness and In Power: Illness In Heads of Government During The Last 100 Years” isimli kitabında hubrisi; “insanların ya da ülkelerin güç, şöhret ve zafer için birbirlerini yok edecek kadar ahlâksız davranmaları” şeklinde tanımlamaktadır (Owen, 2011). Hubris sendromu, gücü elinde bulundurma arzusu ile anormal davranış arasındaki bağlantıya odaklanan bir kavramdır. Hubris sendromu kazanılmış bir durum olmakla birlikte kişinin kendi içinden veya kendi özelliklerinin getirdiği bir durum değil de daha çok etrafından ya da çevresel koşullardan, ailesinden, yaşadıklarından, tecrübelerinden ve kişisel özelliklerinin toplamından elde edindiği ve sonradan edindiği bir özellik olarak görülmektedir (Owen, 2012; 2008: 428; 2006: 548). Tanrısal ego olarak da bilinen bu rahatsızlık (Bergman, 1986) güç zehirlenmesi ya da kibir sendromudur (Russel, 2011).
Soruya cevap verebilmek için giriş yapmanız gerekmektedir! Giriş Yap