GÖSTERİ SANATLARINDA IŞIKLAMA TASARIMI 2

IŞIKLAMADA AMAÇ     

          İlkelden bu güne değin varolan tiyatro olgusu içinde, gerek aydınlatma karartma, gerekse renkler yoluyla estetik verileri ortaya çıkarabilmek için ışıklamaya gereksinim vardır. Yapılan iş salt elektrik tekniğinin uygulanması değil, teknikle  birlikte estetiğin de işlendiği bir yapıdır.

         IŞIKLAMANIN TARİHÇESİ

          Prof.Dr. Özdemir Nutku’nun  “Dünya Tiyatrosu Tarihi” kitabının birinci cildinde belirttiği gibi: İlk insanlar güneş ve  aya tapıyorlardı. Güneş ilkel çağın simgesi olduğuna göre ve de tiyatro ilkel çağda başladığına göre, doğal olarak ilk önce güneş ışığından yararlanıldı.

          Milattan dört yüz bin yıl önce Java’da Pekin adamlarınca ateş bulundu. Ateşin keşfiyle ilk kez denetimli ışık kullanılmış oldu. Ateşin bulunmasıyla ışıklandırma aracı olarak meşale kullanılmaya başlandı. Meşalenin yerini daha sonra yağ kandili almıştır. Çağlar değiştikçe artan olanaklar her şeyin bir öncesinden daha iyi olmasını sağlıyor.

          Hıristiyanlık öncesinde, eski Yunan Tiyatrosunda oyunlar, gün ışığında oynanıyordu. MÖ.400 yıllarında Periaktoy denilen üçgen prizmadan yapılan panolara değişik ateş resimleri yapılıp çevrilirdi..

          Ortaçağ, insanlık ve tiyatro tarihi için karanlık bir çağdı. Dinsel etki altında bulunulan bu dönemde tanrı adına yapılan gösteriler için kiliseler kullanılmış, ışıklama aracı olarak kilisenin vitraylarından vuran ışıklardan yararlanılmıştır. Bu dönem ışıklama tasarımına ilişkin fazla bilgi yoktur.

          16.yy.da ışıklama ciddi olarak ele alındı. 17.yy.da saptanan ışıklama ilkeleri bu gün hala kullanılmaktadır. Bu dönemde tiyatroda tasarımla uğraşanlar hep mimar kökenlidir. Serlio, Sabattini, Somi gibi uygulamacılar, hem tiyatro tekniği ile ilgili uğraşlar vermiş, hem de ışıklama tasarımının nasıl olacağı konusunda yazılar yazarak uygulama yapmışlar ve günümüze kadar gelen ilkeleri, ortaya çıkarmışlardır.

          1664 de Avrupa’da doğal gaz depo edilerek kullanılmıştır.

          1784 de gaz lambası biçiminde ve içinde yağ yakılan Argand Lambası kullanılmıştır.

          1799 da ilk kez Termo_Gaz lambası patent almıştır.

          1802 de William Murdock, kömürden havagazı çıkararak, havagazının kullanılmasını sağlamıştır.

          1806 da Londra’da F.A.Wintzler, Lyceum Tiyatrosunda ilk kez havagazıyla çalışan ışık kullanmıştır (Aynı tarihlerde Amerika Philadelphia’da Chesnut Street Opera House’da havagazı kullanmıştır)

          1809 da Ark Lambası kullanılmıştır.

          1852 ye kadar havagazının kullanımı yaygın değildir. Nedenleri, pahalı olması, yüksek ısı vermesi, ses çıkarması, is ve duman yapması olarak belirlenmiştir.

          1860 larda akkor gaz şapkası kullanılmış, böylece is ve duman sorunu bir ölçüde çözümlenmiştir. Çok aydınlat-ma yapılarak. Tek merkezden kontrol sağlanabilmiştir.

          1803 de Drummont’un kullandığı Kalsiyum lambası

          1860 larda tiyatroya girmiştir.

          1878 de Amerika’da Edison, İngiltere’de Swan Akkor lambası kullanılmıştır.

          1882 de Paris Operasında Elektrikle ışıklama uygulama-ına geçilmiştir. İlk elektrik lambası kırmızıya yakın, az ışık veriyordu ( Normalde lamba ısı aldığında, en uzun dalga boyun-dan ısı yayar. Isındıktan sonra sırasıyla kırmızı, turuncu ve beyaz hale geçer.  Bu geçiş çok süratli gerçekleşmektedir).

          20. yy.da ışıklama konusunda kısa sürede birçok yeni sistem bulunarak uygulamaya geçilmiştir. Günümüz tiyatroları da olanakları ölçüsünde bu gelişime ayak uydurmaya çalışıyorlar.

 

İzleme 234
Etiketler : kuramsal sahne tasarım

Gönderiye yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir! Giriş Yap