Su Olmazsa Hayat Olmaz!
Merhaba Sevgili Okurlarım,
Nasıl gidiyor hayat? Alışmaya başladık sanırım kendimizle kalmaya, izole olmaya
ilk günler kadar serzeniş yok galiba ne dersiniz?
Ne kadar hızlı yaşıyormuşuz değil mi?
Peki hiç neleri yanlış yapıyormuşuz ya da yeterli yapmıyormuşuz diye sordunuz mu kendinize!
Günlük koşturma içerisinde aslında bildiğimiz halde yine de zamansızlıktan, telaştan ya da aklımıza gelmediğinden su içmeyi ihmal etmiş olabilir miyiz, ne dersiniz?
Peki hiç yiyecek bir şey tüketmeden, yalnızca bol su tüketerek 30 ila 40 gün hayatta kalabileceğimizi,
peki su tüketmeden kırk sekiz saatten fazla ayakta kalabilmenin mümkün olmadığını, ya da dünyanın en ucuz yaşlanma geciktiricisi olduğunu, yaşlanmanın en büyük düşmanı olduğunu, baş ağrısının en güzel ilacı, kemik ve eklem sağlığı için vazgeçilmez, vücut yağlarını yaktığı ve zayıflattığını, özellikle yemek aralarında tüketilen suyun sindirimi hızlandırdığı için vücut yağlarını daha hızlı yaktığını dolayısı ile zayıflamaya yardımcı olduğunu, enerjimizi çoğalttığını ve yorgunluğumuzu giderdiğini, beynimizin çoğu su olduğundan su içmenin daha iyi konsantre olmamızı, daha iyi düşünebilmemizi, reflekslerimizi daha iyi kontrol edebilmemizi sağladığını biliyor muydunuz?
Halk arasında bahsedildiği gibi gün içerinde tüketilen diğer sıvıların da, asla suyun yerini tutmadığınız da belirtme isterim.
Doğada suyun yumuşacık teslimiyetçi halinin yanı sıra, böylesine sert ve aşındırıcı hiç bir madde bulunmuyor.
''Su olmazsa hayat olmaz sözünü hepimiz biliyoruz ama, suyun sahip olduğu özellikler olmasaydı, üzerinde hayat yaşanacak bir gezegen de olmayacaktı!''
Sağlıkla Ve Sevgiyle Kalın,
Kaynak ; Beslenmenizi Değiştirin (Prof. Dr. Henri Joyeux